İşe gitmek için uyanıp Newyork'a uzayan kızın Kürkçü dükkanı
9 Ağustos 2012 Perşembe
Menopoza 5 kala :)
Telefonumda ki fotoğrafları karıştırırken ne kadar çok şey biriktiğini fark ettim burada paylaşmak için.
Taa Nisanda ki doğum günümle başlasam ne olur ki ? hiç de bişey olmaz :)
Canım dostlarımla biz bize en rahat edeceğimiz şekilde bol eğlenmeli bol gülmeli kısmi ağlamalı bir doğum günü oldu. Duymayan kalmadı zaten ama 1 yaş daha ilerlemeden söyleyeyim 3 lü sayılara geçtim :)
Vah başıma gelennn :)
Çiçekler
Ağlatan mesajım :)
Canım Babam
Terbiyesiz arkadaşımın Hemşiresine doğum günü hediyesi :)
By Miray Kesisoglu
Canım Çikitam'ın hediyesi :)
Ve en özel doğum günü hediyem
Hediye eden gitse de hayatımdan Sakız'ım hep benimle olacak
Eve mıçmaz tüy dökmeye bir son vermezse :)
Etiketler:
30 yaş,
beyaz altın,
Çiçek,
doğum günü,
doğum günü mesajı,
hediye,
iran kedisi,
kırmızı gül,
menopoz,
orkide,
red point,
salacak,
şans kolyesi,
Üsküdar
Bennn Geldimmmmmmmm :)
Oww vov vovv! Ne kadar da zaman geçmiş ben buraya uğramayalı.
Aylar sonra mailime düşen bir yoruma girip tıklayınca tesadüfen ,blog'a giriş istatistiğine de bakayım dedim.
Birde ne göreyim ben hariç herkes giriyor :))
Utandım ihmal ettiğim ve her zaman ki gibi başladığım işi yarım bıraktığım için.
Ne olacak benim bu maymun iştahım bilmem :/ Ama mazeretim var .
Zor zamanlar geçirdim. Ajite etmemek için detaya girmeyeceğim nasılsa herkesin hayatında bir kaç piç,bir kaç o.çocuğu bir kaç şerefsiz var .Yani tek benim başıma gelmiyor. Sadece benim başıma hep geliyor :))
Neyse ben buralara uğramayalı çok şeyler oldu . İyi şeyler de dahil buna.
Hayatımdan çıkanlar,çıkmak üzere olanlar,yeni gelenler ,misafirler vesaireler vesaireler :)
Hepsine değineceğim fırsat buldukça.
Ama görünüşe bakılırsa yazın kalan günlerinde blog yediğimi içtiğimi gezdiğimi tozduğumu anlatacak size :)
En kısa zamanda görüşmek üzere
Mıcıks
17 Nisan 2012 Salı
CİVİL CİVİL MUTFAKLAR :)
Evetttt....O kadar uzun zamandır ihmal etmişim ki blogu ne oldu neden yazmıyorsun diyenlere utanıp sıkılıp bu gün yazıcam diye salladığım kaçıncı oldu Allah bilir :/
Kış uykusu mu desem,rehavet mi desem,dönemsel bir hayattan kopuş mu bilemem...Türlü muhteviyatta sebepten her şeyden koptum sanki ne canım bir şey yazmak istedi ne bir şey yapmak.
Gitmemek üzere spora bile başladım hesap edin:)
"Parayı verince içimin yağları erir kilo veririm" tezim de çürüdü bu arada maalesef.
neyse o bambaşka bir yazı konusu
Bu gün İstanbul'un dönek havası gene mendebur gene bi daral getirici gene bi
yağdım yağarım hee diye tırsıtıcı
Onçün içimiz açılsın istedim .Bonvagon da gördüğüm civil civil mutfak eşyalarını paylaşmak istedim.;)
Artisan Kitchen Aid |
Çaycı Denizaltı |
Poşet Klipsi |
Haydut Çaydanlık |
ve hem mutfakta hem banyoda kullanabileceğiz benim ilk kez görüp bayıldığım görünmez havluluk
çok şık ve sade ....
çok şık ve sade ....
Dondurmama Şükür
Hafif tempoda kalabalığa karışıyoruz annemle
Bu caddeye ayak basmayalı aylar değil yıllar olmuş sanki
Anneciğimi gezdirip sanki o benim çocuğummuşçasına dondurma falan alıyorum evin yolunu tutarken
Kah vitrinlere bakıyoruz kah İstiklalin vitrinlerinden renkli insanlarını seyre dalıyoruz
O Romendi bu sarhoştu o neydi bu kimdi derken elde dondurmalarımız çocuksu bir şımarıklıkla...
Yediğimiz yemeklerin rehavetinden taksiye mi binsek trafik mi olur maç mı dağılır deyip taa meydana kadar geliyoruz Odakule’den. Karşıya finükülere geçip Kabataş'tan motor, oradan da taksi yaparız falan derken..
Hani olur ya, tüm kalabalığın gürültüsü susarda biri avaz avaz bağırır aniden… işte öyle oluyor
Biz tam külahları yarılamışken önümüzden işten çıktığı belli olan 25 yaşlarında iki kız geçiyor .
Sanki ikisinin etrafı için sessiz tuşuna başıp kalan herkesi ağır çekime alıyoruz
Ve ben külahı ağzıma yaklaştırırken kızın sesi geliyor :
“ …abla paramız mı var da dondurma alalım diyorsun bir de ?”
………diye çıkışıyor aniden
Annem de ben de aynı anda duyup onlara bakıyoruz refleks olarak ve o …. ablayla göz göze geliyoruz.
Gözlerim doluyor.Tutamıyorum kendimi ağlıyorum ama koyversem Japon bebekleri gibi yanlardan fışkıracak o derece.
Boğazım da bin bir düğüm oluyor , ne nefes alabiliyor ne yutkunabiliyorum
Dondurma ise ne yenilebilir ne atılabilir bir halde o saniyede
Mümkün olsa saklayacağım
O kadar hızla uzaklaşıyorlar ki utanıp , durupta bi cesaret ısmarlamaya çalışamıyorum L
Söylesen bir türlü duymazdan gelsen başka türlü
Muhtemelen elimde ki dondurmayı görmeden onlar, özel olarak ayarlanmışcasına, tamamen bir zamanlama harikası bu Allah'ın.
Cebimizde ki ile canımızın çektiği her şeyi yapabilme gücünü verdiği için,taksiydi yemekti vs deyip eller kollar dolu eve gelebildiğimiz için ,tüm bunlar olurken günlük rutinlerimizi yapabilmenin bile nasıl büyük birer lütuf olduğunu unuttuğumuz için Şükür dersiydi ,
Allahın gözümüze soktuğu parmağı yada kafamıza danklattığı sopası idi.
Bu yazıyı yazıp paylaşmamın sebebi ne kendi Yüce gönlümü göstermek,ne manevi yanımda vardır hani demek ne de demagoji yapmak...Genelde blogumu arkadaşlarım takip ediyor ve beni bilen biliyor.
Bu yazıyı ve o an ki hislerimi paylaşma sebebim taa ki aldığınız nefesten, kendi suyunuzu içip kendi kendinize tuvalete gidebilişinize ,söylendiğiniz ,eksik bulduğunuz her şeyden göze gözükmeyen ,sahip olduğunuz binlerce Nimete.... dikkat çekmek.
Yediğimiz 5 Liralık dondurmanın dahi Şükre değer bir nimet olduğunu ve şikayetten vazgeçme zamanı olduğunu göstermek.
23 Şubat 2012 Perşembe
Sürücü
Sürücü
Saççmaaa Sapaaannn, sıkıcı, ismiyle tezat derecede durağan bir film.
Kendisinden beklenmeyecek derecede manasız bir bunalım hakim filmde.
Görmeyi beklediğiniz aksiyon sahnelerinden eser yok. Ben minnoşla çıksam daha çok atraksiyon yaparım trafikte :p
Filme herşeyden biraz serpiştirilmiş,kafa kesme yüz dağıtma ,çıplaklık,şiddet vs vs. sonuçta ne i düğü belirsiz bir şey olmuş bence.
Yatar koltuklarda izlemesem çoktannn bırakır çıkardım.
o Ryan denilen oğlanı da hiç beğenmedim. Çipiilll, Uyuuuzzz , Uyukkkk ...
Pek sıktığı gibi finalde de sağlam bir küfür sallandıracak nitelikte
Seçim size kalmış yinede
22 Şubat 2012 Çarşamba
BU FİLME BAYILACAKSINIZ
SAFE HOUSE / DÜŞMANI KORURKEN diye çevrilmiş
Ryan Reynolds'ın Matt Weston adında ,uzun süredir görevli olduğu merkezde dört duvar arasına kısılmış ve saha tecrübesi edinemeden zaman geçiren ,bir CIA ajanını ; En bayıldığım zenci Denzel Washington'ın ise,on yıldır kaçak olan tecrübeli eski CIA ajanı Tobin Frost'u canlandırdığı filme BA-YI-LA-CAK-SI-NIZZZ.
Oldukça gerçekçi bir senaryonun ,aksiyonu ve gerilimi çok dozunda tutulmuş. Denzel Washington her zamanki gibi büyük oyunculuğunu göstermiş Ryan Reynold is hiç aşağı kalmamış. Filme dinamizm katmış.
Sandra Bullock'çu olan ben " THE PROPOSAL" da sevmiştim kendisini ilk :)
Ben soluk soluğa ,büyük beğeniyle izledim bu tarz Aksiyon-Macera filmleriyle çok da hoş beş olmama rağmen...
Film bittiğinde her halde 2. si çekilir hissiyatı yarattı bizde. Eminim ki çok beğeneceksiniz.
Etiketler:
: Denzel Washington,
denzel washington,
düşmanı korurken,
Robert Patrick,
ryan reynolds,
safe house,
sandra bullock,
sinema yorum,
the proposal,
Vera Farmiga,
Vizyondakiler
21 Şubat 2012 Salı
Muppet Show Yeniden
Muppet Show yıllardan sonra yeniden aramızda.
Üzülerek söylüyorum ki yanınızda sırf yan yana oturmak hatırına katlanacağınız birisi yoksa bu film çekilmez.
Baydı ki ne baydı.
Muppet Show'un sadık bir hayranıysanız belki hasret gidermek için gidebilirsiniz kahramanlarla...
Ancak bunun dışında çok kötü bence. Film acayip bayık hareket yok. 3 boyutlu olsaydı gene bi derece çekilirdi. Daha eğlenceli olacağını daha sıkı bir hikayeye dayanacağını umuyordum. Onun yerine Ezik Walter'ın hayranlığı çerçevesinde kahramanları izledik.
Ayrıca " How I Met Your Mother" dizisinde,diziye olan tüm sempatime rağmen zor katlandığım Jason Segel 'de sanırım rol yapmıyor olacak ki aynı şavalaklığıyla devam ediyor . Daha da bir antipati yaratıyor.
Sonuç! Giderseniz gidin bana ne! :)
Jack and Jill
Sırada ki film meycoramız bayıldığım oyuncu,komediye en çok yakışan adam Adam Sandler'ın yeni filmi "JACK AND JILL" :)
Adam Sandler severlerin bayılacağı sıcak,komik güzel vakit geçirmenizi sağlayacak bir film. Her iki karakteri de oldukça iyi canlandıran Sandler'in yanında Katie Holmes figüran havasında kalmış ,filmde kendine pek yer edinememiş gibi. En şaşırdığım ise Al Pacino'nun o rolü kabul etmesi. Olmamış :/
Hoş vakit geçirmek için,iki gülmek için Adam Sandler'ı izlemek için gidin.
Eminim siz de hafif Edi mörfimsi (Eddie Murphy) bir film tadı alacaksınız:)
20 Şubat 2012 Pazartesi
Savaş Atı / War Horse
Sıradaki film yönetmen adını duyunca sinemaya koşmalık
Bol ödüllü usta yönetmen Spielberg'in son filmi "SAVAŞ ATI"
Film bir 10- 15 dakika kadar daha kısa olabilirmiş ama çok güzeldi.
140 dk nasıl geçti anlamadım. 1.Dünya savaşı sırasında çiftçi bir ailenin oğlununu evcilleştirip eğittiği atıyla ilgili
öyküsünü konu alıyor.
Spielber'ten savaş filmi deyince, 2 kez izlediğim "Er Ryan'ı Kurtarmak" gibi bir film bekliyorsanız yanılırsınız.
Spielber'te babalarımız gibi yaşlandıkça duygusallaştı mıdır nedir ? :) Savaş sahnelerinde ölüm ve şiddet sahnelerini göstemekten kaçınmış .İyi de yapmış.
Muhteşem seçilmiş bir kadro ile filmin içtenliğini arttırmış.
Bir savaş sırasında bir atla bu kadar ilgilenilmesi ,bu kadar zaman ayırılabilmesi vs biraz gerçekçilikten uzak olsa da .. Film icabı ;) deyip İzlemekten çok keyif alacağınız bir film olduğu kesin
Bol ödüllü usta yönetmen Spielberg'in son filmi "SAVAŞ ATI"
Film bir 10- 15 dakika kadar daha kısa olabilirmiş ama çok güzeldi.
140 dk nasıl geçti anlamadım. 1.Dünya savaşı sırasında çiftçi bir ailenin oğlununu evcilleştirip eğittiği atıyla ilgili
öyküsünü konu alıyor.
Spielber'ten savaş filmi deyince, 2 kez izlediğim "Er Ryan'ı Kurtarmak" gibi bir film bekliyorsanız yanılırsınız.
Spielber'te babalarımız gibi yaşlandıkça duygusallaştı mıdır nedir ? :) Savaş sahnelerinde ölüm ve şiddet sahnelerini göstemekten kaçınmış .İyi de yapmış.
Muhteşem seçilmiş bir kadro ile filmin içtenliğini arttırmış.
Bir savaş sırasında bir atla bu kadar ilgilenilmesi ,bu kadar zaman ayırılabilmesi vs biraz gerçekçilikten uzak olsa da .. Film icabı ;) deyip İzlemekten çok keyif alacağınız bir film olduğu kesin
Kaplanı Tadacan!!
Sevgililer günü sendromunu anca atlatan ben kaldığım yerden devam ediyorum yazmaya :)
Oldukça sık sinemaya gider oldum... bu ara yapmaktan en keyif aldığım şey diyebilirim.
Yeni Favorim Capitol Spectrum sinemalarının küçük salonlarında önde yatar koltuklarda izlemek evimde gibi.
Gerçi Berlin Kaplanını İstinye Park'ta izledim ama neyse..
Halktan görüşlerimle .... :)
Berlin Kaplanı Ata Demirer severlerin izlemesi gereken bir film. Yoksa filmde pek bi numara yok.
Hele eyvah eyvah ile kıyaslanmaya kalkılırsa hayal kırıklığı. O gözle bakmayıp yeni bir film olarak, az beklentiyle izlediğinizde komik bir film. Sağlam espriler falan yok .İyi bir tipleme yakalamış hepsi o
Film görsel olarak da tatmin etmiyor.Antalya'da tatil yaparken çekilmiş gibi .
Nihal Yalçın'da son dönem sergilediği performanslardan daha silik bir tipteydi sanki .Çok sıradan bir karakter sergilemiş gibi geldi.
He sıkıldık mı hayır peki bayıldık mı? Kesinlikle Hayırr....
Yan etki olarak bir kaç gün "KAPLANIIII TADACAAANNN " repliği dilimize pelesenk oldu :)
13 Şubat 2012 Pazartesi
SPORTİF HEDİYELER
Sizin için hediye aramaktan helak oldum :)
Kendim için bir şey istiyorsam namerdim :p
Sportif faaliyetleri olanlar için sıradaki hediye listesi
Aşağıda ki İtalian City Bike ' bayıldım.Bu artisçesiydi. İtalyan şehir pisikleti :)
Bisikletler mi bu kadar pahalı İtalyanın herşeyi mi kazık bilemedim ama 950 dolarcık
Şehir de romantik tur atanlara |
Dalış yapanlar için Scuba watch |
Kayak & Board merakı olanlar için |
Snowboard yapanlara |
Bunlara bittimmmm |
İtalyan aşkım vespa..Meraklısına |
Tenis oynayanlara oynamasa da omuzuna alıp hava atanlara |
Chanel Surf.... |
Benim gibi büyümeyen kızlara |
Portatif koşu bandı |
Hala halı sahalarda top koşturanlara |
Sporu oturduğu yerden yapan koca adamlara:) Ps2 |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)